Yüzlerce var bu dediklerinizden. Benim gibi 1984'te Commodore 64 ile başlayıp günümüze kadar uzayan gaming geçmişi olan bir zavallı da buraya birşeyler eklemeli. Aklıma gelen ve gözüme ilişen isimleri yazayım dedim, ilk postamda 80li yıllara değineceğim:
1980ler:
Impossible Mission: Bu oyun gerçekten de bitmiyordu. Bitirdiğini çekeceği fotoğraflarla kanıtlayana ciddi miktar bir para ödülü olduğu geyiği döner dururdu)
Gunship: Gene aynı şekilde bitirdiğini kanıtlayan oyunculara savaş helikopteri pilot lisansı verildiği söylenirdi (bu geyik, yükseliş kolejindeki c64çüler arasında çok dönmüş dolaşmıştır)
River Raid: Kimsenin bu oyuna değinmemiş olmasını aklım almadı. Bir oyunda belli bi aşamayı geçen oyuncuya para ödülü vs verilecektiyse, bu ben olmalıydım. Yanma tehlikesini hiçe sayarak 3 ya da 4 gün c64'üm açık kalmıştır, 400 küsür bi köprüye kadar ilerlemiştim, 400 küsürüncü köprüye geldiğimde tv çıkışını bağlamış olduğum videoya kaydedip artık kapatayım demiştim, zira belli ki oyunun bir sonu yoktu

The Last Ninja I-II: Ah ah...Yine 48 saat gibi bir süre c64cağızımı açık bıraktıran bir başka oyun (İkincisi). Ama bunun bir sonu vardı işte ve zafer çığlıkları atmıştım.
Barbarian: Rakibinin kellesini uçurmak inanılmaz bir keyif idi. Hele ki kelle toplayıcı, rakibinizin kafasını şutlafıktan sonra...
Decathlon: Keh keh. Bu oyun yüzünden kaç adet Quickshot joystick eskitmişizdir acep...Bileği kuvvetli olan (sözlük anlamıyla, evet), yüksek skor toplardı. Bu oyun, quickshot bozucuların öncüsü olmuştur, ardından winter games, summer games, combat games vb birçok oyun çıkmıştı.
Beach Head: Çok iyi hatırlıyorum, teknik olarak mümkün birşey değilmiş gibi görünen bir durum vardı bu oyunda, düşman askeri tankla ezdiğinizde belli belirsiz bir aaaaahhh sesi duyuyordunuz. Zamanın süper oyunlarındandı nitekim...
Raid Over Moscow: Uçağı pistten kaldırmak için joystick + klavye kullanıyordunuz, ki bu o zamana dek başka bir örneği bulunmayan bir uygulamaydı.
Street Rod: Zamanının ötesinde bir oyundu. 50li yıllarda gençler, sokak yarışı yapıyor, parasına ve hatta arabasına yarışıyordunuz. Araba parçaları değiştirmek, almak satmak ve hatta motor modifikasyon gibi o zaman hiçbir game developerının aklına gelmeyecek artılar vardı bu oyunda.
Maniac Mansion: Bildiğim kadarıyla ilk gerçek adventure oyunuydu, LucasArts'ın trademark adventure geleneğinin başlangıcıydı. Ve, offf...ne keyif idi.
Pirates: Ilk strateji oyunlarından biri. Sid Meier markasını oyun dünyasına sunan isimdir.
Star Wars Arcade: Bildiğim kadarıyla bu oyunun arcade makinesi önceleri yanlızca Altın Yunus'ta vardı ve ben yaz vakti hep ÇEşme'de olduğum için bu oyuna yığınla para bayılırdım hemen hemen her gün. Ama benim manyaklığımın da ötesine varanlar olduğunu duyardık, bu oyunu oynamak için Istanbul'dan gelenler vs vb...
International Karate, Krakout (crackout muydu yoksa

, Fist II, Ghosts'n Goblins, Wizard of War gibi aklıma gelen-gelmeyen bir yığın oyun var tabii...